“Osmanlı İmparatorluğu’nda 19. yüzyıldaki ihtida [Müslümanlığı kabul etmek] ve irtidad [Müslümanlıktan dönmek, başka bir dini seçmek] vakalarının daha önceki ihtida ve irtidad vakalarından farkı neydi? İnsanlar neden geri çekilmekte olan bir inanca giriyorlardı? Makedonya’daki bir keçi çobanının, diyelim 1657’de Müslümanlığı seçmesi, 1876’da aynı coğrafi bölgedeki bir keçi çobanının Müslüman olmasından neden çok farklıydı?” Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde ihtida ve irtidad politikalarına odaklanan bu araştırma, 19. yüzyıl Osmanlı bağlamında ihtida ve irtidadı farklı kılan noktaları inceleyerek, etnik milliyetçilik, vatandaşlık, hayalî cemaate dahil olmak, hayalî cemaatten dışlanmak ve kimlik inşasının sosyal politikası kavramları aracılığıyla kapsamlı bir tartışma yürütüyor. Selim Deringil, bir yandan farklı etnik, milli ve dinî cemaatlerin 19. yüzyıl boyunca yaşadıkları dönüşümleri, bu dönüşümler sırasında biçimlenen milliyetçi perspektifleri ihtida ve irtidad vakaları etrafında ele alırken diğer yandan Osmanlı İmparatorluğu’nun bu vakalar karşısındaki tavrını Tanzimat’tan itibaren değişen ve sabit kalan araçlar ve yaklaşımlar aracılığıyla değerlendirmeye tâbi tutuyor. Osmanlı devletinin ihtida ve irtidad karşısında tercih ettiği, yürüttüğü, görmezden geldiği ya da ısrarcı olduğu noktaları ele alarak, imparatorlukta Tanzimat’tan itibaren tebaaya/vatandaşlara yaklaşım konusunda yaşanan süreklilik, değişim ve kesintileri de gözler önüne seriyor.