“[İ]nsanda bazı ufak şüpheler bırakmasına rağmen roman kuvvetli ve canlı... Ancak bütün kahramanları Sabahattin Ali gibi düşünüyor. Yahut hepsi de Ömer gibidir. Ve sanki hepsinin içinde birer şeytan var. Romanın kahramanlarını şeytanlar idare ediyorlar. O kadar birbirlerine yakınlar. Üslup taze ve sürükleyici. Lisan hatasız...” Şahap Sıtkı, 1940 “Mevzu üslup hareket itibariyle hakikaten lisanımızın en güzel romanlarından biri...” Suat Derviş, 1940 “Edebiyatımızda örneklerine çok az rastladığımız bir aydın sorunu vardır bu kitapta; halktan kopmuş, ülküsünü bulamamış, burjuva kurumlarına inanmaz, kendi doğruları uğruna çatışmaktan kaçınan korkak ve yenik bir kararsızlık. [...] Öteki romanlarında yarattığı kişilere birçok ipliğiyle benzeyen Ömer, Sabahattin Ali’nin canlandırdığı en içten roman kişisidir. Üstünde durarak incelemeye değer. Çünkü onun yapısında yaşamanın küçük yanlışlıklarına yenile yenile kutsallarını yitiren bütün bir kuşağın dokumasını, birleşimini bulabiliriz. Ve bu az şey değildir.” Rauf Mutluay, 1973 “İçimizdeki Şeytan, bireysel ve toplumsal, içsel ve dışsal, büyük fırtınaların kol gezdiği bir romandır. Art arda ülkü ve düş bozumları romana irkiltici bir atmosfer sağlar.” Selim İleri, 2015