“İbrahim Efendi Tabletleri - tımarhane yazıları”; her şeyden önce dilin (Türkçe’nin) alışılmış, sıradan, doğal kullanımına karşı “yoğunluk üretimi”ne özgü eşsiz ve mütevazı bir örnek oluşturur. İbrahim Metin “İbrahim Efendi Tabletleri - tımarhane yazıları”nda Türkçe dilin (günlük dilin) sözdizim kurallarını, sentaksını-gramerini parçalayarak anlamı sonsuz ve özgür çağrışımlara açıyor. Tımarhane yazıları; Türkçe dilin doğal kullanımındaki sentaksı, grameri parçalayarak, imha ederek, başka bir dil, her yoğunluğun edim olduğu, paranoid kodlama diline karşı özgür ve serbest bir şizoid dil üretiyor. Buna dilin “yersizyurtsuzlaşması“ anlamında bir “dil oluş” diyeceğiz. (...) ( “tımarhane yazıları” üzerine bir inceleme: Gramer Kırımı - Hüsamettin Çetinkaya )