Dostları tarafından “eşsiz bir müverrih, canlı bir kütüphane ve ayaklı bir tarih” olarak tarif edilen İbnülemin Mahmud Kemal İnal, maziyle bağları koparmanın hüküm sürdüğü bir devirde yakın tarihin ve zengin kültürümüzün gizemli dünyasına açılan büyük bir pencere oldu. Bugün de öyledir. Orijinali yaklaşık 70 varaktan ibaret olan ve 1895 ile 1927 arasında görülen rüyaları ihtiva eden bu eser, örneklerine çok sık rastlamadığımız rüya tahkiyeleridir. Merkezinde müellifin “tasavvufî neşvesi” ve pek bilmediğimiz mansıp arayışları olmakla birlikte rüyaların mekânları ve cereyanları çok renkli ve zengindir. Hz. Peygamber’in teşrif ettiği rüyalar hayli bereketli; devrin ekâbirinin gelip geçtiği rüyalar da bol miktardadır. Ayrıca hususi üslup, ciddiyet, terbiye, latife onlara eşlik ediyor. İlk defa gün yüzüne çıkan İbnülemin’in Rüyaları, bir taraftan bir devr-i kadim efendisinin psiko-biyografisine dair ipuçları taşırken, rüyalara dair araştırmalara da yeni imkânlar sağlayacaktır.