Küçük bir sınır beyliğinden kısa bir sürede büyük bir imparatorluk haline gelen Osmanlı Devleti, XVI. yüzyılın ortalarına gelindiğinde her alanda altın çağlarını yaşamaktadır. Bu dönemde yapılan hukuki düzenlemeler, sonraki dönemlere de ilham kaynağı olmuş, Sultan Süleyman kanun koyucu anlamında “Kanûnî” lakabıyla ünlenmiştir. Şeriatla kanunun uyumlu hale getirildiği ve ideal bir hukuk sistemi ortaya konulduğu iddia edilen bu dönemin en önemli temsilcilerinden biri olarak hiç şüphesiz İbn Kemal öne çıkmaktadır. O, başta hukuk olmak üzere tarih, felsefe, kelam gibi birçok ilim dalında eserler vermiş; müderris, kazasker ve şeyhülislâm olarak hukuki, sosyal ve siyasi meselelerin çözümüne katkıda bulunmuştur.