Yaşanan bir film değildi ama bir film gibi yaşanmıştı… Adapazarı'nda sinema salonu sahibi bir ailenin, sinema büyüsüyle yetişmiş bir üyesi olarak geldiği İstanbul'da cesur bir girişimin sonucunda Türk sinemasının efsanevi yapım şirketi Erman Film'in kurucusu, beyaz perdede pek çok hayali karaktere can vermiş Hürrem Erman'ın hiç izlenmemiş filmi: kendi hayatı… Yazar ve yönetmen Rıza Kıraç'ın kaleminden. Halide Edip Adıvar ve Kerime Nadir'den Yaşar Kemal ve Selim İleri'ye edebiyatın, Sadettin Kaynak ve Münir Nurettin Selçuk'tan Zeki Müren ve Ruhi Su'ya müziğin gözde isimlerinin eserlerini seyirciyle buluşturmuş; adeta ellerinden tutarak pek çok oyuncu, yönetmen ve yapımcının kendini sinemada bulmasını sağlamış; daima perdenin gerisinde durmuş bu sinema adamının hayat hikâyesi, aynı zamanda Yeşilçam'ın bir kesitinin tarihidir. Burada "mutlak iyiler" ve "mutlak kötüler" yer almıyordu, burası "ülkenin koşullarının dışında başka şeylerin yaşandığı bir coğrafya" olamazdı. Bu tarih melodramdı, komediydi; "Türk filmi" idi.

Benzer Kitaplar