House'un yayınlandığı andan itibaren bütün dünyada ve ülkemizde kült bir dizi haline gelmesi aslında son derece şaşırtıcıdır. Şaşırtıcıdır çünkü Doktor Gregory House alışılmış dizi kahramanlarından çok farklıdır. Evet, kelimenin tam anlamıyla bir dahidir. Teşhisleriyle mucizeler yaratır. Ama aksidir, çalışanlarını aşağılar, üstlerini takmaz. Bu tuhaf doktorun şerrinden ve tacizlerinden kimse kurtulamaz. Üstelik bağımlıdır. Hastalarıyla dalga geçer. Hatta onlarla görüşmez bile. Herkes yalan söyler temel şiarıdır. Buna rağmen herkes House'u sever. House'un başarısı kuşkusuz tesadüf değildir. Söz konusu başarının altında son derece zekice bir senaryo çalışması yatmaktadır. Örneğin House, senaryoda sıkça dalga geçtiği, klasik hastane dizilerinden çok farklıdır. İzleyiciler üzerinde daha çok polisiye etkisi yaratır. Nitekim dizinin yaratıcısı David Shore, House karakterini yaratırken Sherlock Holmes'tan esinlendiklerini açıkça söyler. Sadece bu da değil. Dizideki her şey büyük bir bulmacanın parçaları gibi birbiriyle ilişkilidir. House Hakkında Her Şey bu kült dizinin ilk üç sezonunu mercek altına yatırıyor. Dizideki mekânlar, müzikler, konuk oyuncular, adresler, takma isimler ve hastalıklar büyük bir titizlikle ve esprili bir biçimde ele alınıyor. Elinizdeki kitabı okuduktan sonra House'u farklı bir gözle izlemeye başlayacaksınız. Doktor House'un hastalıklı dünyasına hoş geldiniz. Michael Reufsteck, 1975 doğumlu, hastalık hastasıdır, aslında doktor dizilerinden kaçınması gerekir. House'un ilk 70 bölümünde kendisinde en az 54 yeni semptom buldu. Johen Stöckle, 1972 doğumlu, House'un 70 bölümünü izlerken şimdiye kadar bildiklerinin aksine hastalık hastası olmanın bulaşıcı olduğunu saptamak zorunda kaldı.

Benzer Kitaplar