“Liderle destekçileri arasındaki ön kabul sağlam temellere oturuyorsa katıksız yalanlar da bir o kadar iyi iş görebilir. (...) Bu yalanlar, grubun ortak kimliğinin bir parçası haline gelir gelmez kendi yükümlülüklerini doğururlar ve bu yükümlülüklerin yerine getirilmemesi zaafiyet ya da ihanet addedilir. Tarih radikal hareketlere yön veren kişilerin kendi sözlerinin tutsağı haline gelmesinin örnekleriyle doludur. Yalanın hakikatle giderek artan çatışmasına karşılık artan grup içi baskılar bağlayıcı hale gelir, böylece başlangıçta ateşle oynayan bir retorikten ibaret olan ve farklı koşullarda sözel bir radikalizm olarak balonu patlayabilecek ifadeleri büyük bir ciddiyetle benimsemekten ve onlara sahip çıkmaktan başka bir seçenek bırakmaz.”

Benzer Kitaplar