Hint dinsel inançları içinde barındırdığı yüzlerce tanrı-kahraman-bilge-içleciyle Batı geleneğinden ayrılır. İç içe geçen tanrılar birbirlerinden doğar, birbirlerine dönüşürler. Bazen ibadetin merkezinde, bazen arkaplanında yer alırlar. Hem eril hem de dişil ilkeyi yansıtırlar. Batılı anlamda iyi-kötü, bağışlayan-cezalandıran ya da güçlü-zayıf değildirler. Brahma, Vişnu ve Şiva bir yandan Yaratıcı, Koruyucu, Yokedici sıfatları aynı anda taşırken öte yandan bir ve tek Mutlak’ın farklı tezahürleridirler, yani tektirler. Ruhani bir bağlılıkatn ileri bir şeye, sosyal yapının ve yaşayış biçiminin belirleyici unsuruna dönüşen Hint dinsel inançları, Batının biçimsel ve felsefi düzenlemelerinin kısa koridorlarına değil de, sonsuzun enginliğine açılan ‘algı kapıları’nı inşa eder. Yarattığı tanrılar, destanlar, döngüler ve ibadetlerin şenlikli karmaşasında bizi esrik bir gezintiye çıkarır.

Benzer Kitaplar