“Dünyaya gelen her insan belli bir yaşa kadar büyüklerin anlattığı masallarla büyür. Kimisi büyüdüğünde anlatılan masallara yürekten inanırken, kimisi de masal işte deyip geçer. Ama unutulmaması gereken bir gerçek vardır ki, her çocuk belli bir yaşa kadar kendisine anlatılan masallarla büyür. Tıpkı koruyucu ailesi tarafından üç yaşında terk edilen Emma Wright gibi. Onun yaşadığı yerde kurulu bir düzeni, işi vardı. Her şeyi dört dörtlük gözükse de o hayatında tek bir şeyi hep sorgulardı, gerçek ailesinin neden onu bıraktığını?.. O gerçek ailesini 27 yıl boyunca aramış, ama gerçek ailesi hakkında hiçbir iz bulamamıştı. Ta ki 28 yaşına girdiğinde aldığı pastanın mumunu üfleyene kadar. O anda evinin kapısı çalar. On yıl önce yetimhane tarafından evlatlık verilen oğlu onun karşısındadır. On yaşındaki Henry’nin söyledikleri Emma’nın hayatını değiştirecektir. Kötü Kraliçe tarafından büyü ile yapılan bir şehir. Ve bu şehre Kötü Kraliçe’nin yaptığı Lanet yüzünden hapis olmuş birbirlerini hatırlayamayan Masal Kahramanları… Emma Wright on yaşındaki çocuğun dediklerine ilk başta inanmasa da, Masallar Şehri’ne geldiğinde şehirdeki garipliği görür, bundan sonra ise on yaşındaki oğlu Henry ile birlikte fark etmeden büyük savaşa hazırlanır ve bugüne kadar kimseye söylemediği gücünün daha çok farkına vardır. Bakalım Emma Wright büyük savaşın kaderini değiştirebilecek mi?