Herodot çözümsüz bir ikileme dolanıp kalmıştır: Bir yandan yaşamını tarihsel gerçeği koruma, “insanoğlunun yaptıkları zamanla unutulmasın” çabasına adar, diğer yandan araştırmalarında ana kaynak gerçek tarih değil, ama başkaları tarafından anlatılmış olan, yani anlatıcılarına sanki öyleymiş gibi gelmiş olan, demek ki seçicilikle hatırlanan ve belli bir niyetle sunulan tarihtir.