Eğer, çiftler evliliği birçok şey verip, karşılığında tek başına elde edemeyeceği pek çok şeyi, kısaca mutluluğu satın alacakları karlı bir birliktelik olarak görmezlerse, evliliğin sorumluluğa dayanan samimi bir ortaklıktan ibaret olduğunu bilmezlerse, bu ortaklığın getirisi olan aile saadetini onu isteyen çiftlerin üstün gayretleriyle erecekleri bir mükafat olduğu hususunda daha baştan fikir birliğine varmazlarsa evlilik nazarlarında sadece bir cinsel alış-veriş sözleşmesinden ibaret olursa sahip oldukları bilgi, statü, zenginlik ve güzellik gibi unsurlar tek başına bu birlikteliğin devamına yetmeyecektir.