“...seslerle girmeli bu kitaba belki. Bir ses tahayyülüyle: bir yaprağın kopuşu, diğer yapraklara sürtünerek aşağıya düşüşü ve yere çarpışı. Sonra; durduğu, savrulduğu, konulduğu, terk edildiği yerde rengi kızarıp soluklaşırken, yüzeyi düzleşirken, kırışırken, lekelenirken, kuruyup kırılganlaşırken o; benim günlerim, onun sonsuza düşüşünün olası bir yankısıdır sadece.”