“Kadın dediğin, kendini bilmeli azizim, her şey gelmeli elinden... Çocuk da doğuracak, çalışacak eli ekmek de tutacak, çalışacak ama çalıştığı için kendine güveni abartmayacak hatta mümkünse elindeki parayı da eşine, evli değilse babasına verecek, bakımlı olacak, sadık olacak, kendini bir adama adayacak, iyi bir anne, iyi bir eş olacak, itaatkâr olacak. Olacak da olacak!” Olmuyorum arkadaş! Kadınım ve itaat etmeyi sevmiyorum, çalışıyorum paramı ben yiyeceğim, anne olmak için kendi istediğim zamanı bekleyeceğim, hayatımda biri var diye illa evlenmek zorunda hiç değilim! Ben istediğimde evleneceğim, toplumun dayattığı evde kalırsın mantığını sonuna kadar reddediyorum. Bir erkek beni alamaz, ben istersem o erkeği alırım hayatıma. Evlenmiyorum diye evde kaldın demek ne kadar ayıp! Şimdi ben evlenmek istemiyorum diye, flört etmeyi seviyorum diye, tamam belki evli bir adama âşık oldum diye, çocuk istiyorum ancak evlenmek istemiyorum diye eğlenilecek kız mı oluyorum? Bir dakika ya, böyle söyleyince toplumun cevabı net değil mi? O zaman şöyle sorayım sevgili arkadaşlarım, evlenilecek kız kategorisine nereden gidiliyor?

Benzer Kitaplar