Henüz çocuktum ve bahar yeni gelmişti. Ben de kendimi sokaklarda aramıştım... Çok geçmeden, önce kar sonra yağmur yağmaya başlamıştı. Güneşli bir gün, bir anda fırtınaların kopruğu bir güne döndü. Çok korktum. Sokaktan kaçarcasına koşup eve girdim. Korku ve panik içinde olduğumu gören ninem gülerek Ne oldu, birileri mi kovaladı? diye sordu. Sesim titreyerek Hayır nine hem güneş var hem de kar ve yağmur yağıyor , dedim zorlukla. Çok korkmuş olmalıyım ki, ninem kafamı göğsüne bastırarak Korkma oğlum. Korkacak bir şey yok, cinler düğün yapıyor. Birkaç yılda bir cinler düğün yapar. Düğünlerini de Newroz'un arifesinde, baharın en güzel gününde yaparlar. Güneşli bir günde çıkıp oynarlar. Onların oynamasını kıskananlar günlerini haram etmek için gökyüzünden onlara bir şeyler atarlar. Gökyüzünden düğünlerini bozmak için atılanlar kar ve yağmur olup üzerlerine düşer. Ama onlar vazgeçmezler. Gün boyu düğünlerine devam ederler. Cinlerin düğün yaptığı yıl hayırlıdır derler. Verimi bol, insanların ferahlık içinde geçirdikleri bir yıl olur denir, dedi.