Thad Beaumont yıllarca George Stark takma adını kullanarak romanlar yazdı; bu adla ün ve para kazandı, kitapları “çoksatanlar” arasında yer aldı. Fakat bir gün bu takma adın ifşa edilmesi tehlikesiyle karşı karşıya kalınca, yıllardır yapmak istediği şeyi yapıp gerçeği kamuoyuna açıklama kararı aldı ve popüler bir dergiye verdiği röportajla birlikte Stark’ın cenaze törenini düzenledi. Artık George Stark yoktu. Thad bir daha bu isimle kitap yazmayacaktı. Ne var ki, Stark’ın “öldürülmesinde” katkısı olan kişiler birer birer cinayete kurban gitmeye başlayınca bunun o kadar da kolay olmayacağı ortaya çıktı. Thad Beaumont’un hayatında bir şeyler fena halde ters gitmeye başlamış, kâbuslar geri dönmüştü. Ve serçeler yine uçmaya başlamıştı… Parmak izlerini ve ses-izlerini unutuyorsun. Thad ve Liz’in soğukkanlılıkla onun gerçek olduğunu, gerçek KALMAK için cinayet işleyeceğini iddia ettiklerini unutuyorsun. Onlara sadece intikam peşindeki bir hayalete değil, hiç var olmamış bir adamın hayaletine inanmanın ne kadar kaçıkça olduğunu söyledin. Ama yazarlar hayaletleri DAVET ederler. Onlar hiç var olmamış dünyalar yaratırlar, oraları hiç var olmamış insanlarla doldururlar, sonra da bu hayal dünyalarına katılmamız için bizi davet ederler.