Kağıda dökülenlerden anladım! Etrafı gözlemlerken içinde olmadığım hayatlar, tanımadığım insanlar da etkilemiş beni. Her neredeysem, insanları seyrederken farkında olmadan hayaller vasıtasıyla girdiğim başka hayatlar, başka vücutlar, yolda bekleyen sevgili, ruhunu teslim eden kadın, çocuklarını bekleyen adam, dilenci ve bazen de bir hamalın sırtındaki yük. Bazense ‘‘kendim’’ oldum yazarken. Tek başına uzaklarda gibi ama yakın, bir odada duvarları seyrederken, kendi içinde kaybolmuş ve kendini arayan, derdi kendiyle bir adam. Hep dedim ki: “Hayat kendimle ne zor!” Yıllar içinde birikenler burada işte. Zamanı gelmiş ki artık bir kitap oldular, benden geriye kalacak. Bana yazdıran asıl sebep de buydu belki…