“Hayat hiçbir zaman insanın onu yönlendirmesine fırsat verecek bir işleyişe sahip değil. O ne sana plan yaptırır ne de senin yaptığın plana uyar. Hayatın hep kendine has bir mecrası var. Seni bazen bu akış mecrasının baş sorumlusu yaparken bazen de sana hiçbir şey yaptırmadan seni sadece olanı kabule mecbur bırakır. Hayatın sürprizleri senin kendine pay çıkarma vesilen olsa da aslında çoğu şey, çoğu zaman senden bağımsızdır. Hayatın adaletsizliğine öfkelensen de sana haksızlık yaptığı fikrine kapılsan da o seni hiç duymadan, bildiği şekilde yoluna devam eder. Sen sadece kısa süreliğine ona dâhil olmuşsundur. Bunu zenginliğin veya fakirliğinle, çalışkanlığın veya tembelliğinle, ceberrutluğun veya nezaketinle, iyi niyetin veya kötü karakterinle yapabilirsin elbette ama hayat için tüm bunların hiçbir önemi yok…” Öykünün Türk edebiyatındaki yeri diğer yazı formlarına göre özeldir ve yerinin başka bir yazı türü tarafından doldurulası genellikle mümkün değildir. Mehmet Yücel’in bu uzun öyküsü; Olga nine, torunu Neyl ve bir “Hayal Taciri”nin etrafında toplanan çok sayıda öykü karakteriyle sizi gizemli ve anlamlı bir yolculuğa çıkarıyor...