Bu heyecan dolu destanın merkezinde Ibis var, bir gemi; İngiltere ile Çin arasında, 19. yüzyılda patlak veren Afyon Savaşları öncesinde, Hint Okyanusunu aşmaya çalışan geminin bu çalkantılı yolculuktaki mürettebatı denizcilerle birlikte kaçaklar, serseriler ve hükümlülerdir: Sömürgelerde ayaklanmaların yaşandığı bir dönemde kaderin Hintlilerle Batılıları, ailesinden kaçan köylü kadın Dîti’den Amerikalı melez bir denizciye, iflas etmiş bir racadan bir afyon tacirine kadar her kesimden, her ırktan insanı bir araya getirdiği bir dönem. Aileleriyle olan eski bağları silinip gittikçe onlar kendilerini gemi kardeşleri olarak görürler ve kıtalara, ırklara ve kuşaklara yayılan beklenmedik bir hanedan doğar. Ganj’ın kıyılarındaki yemyeşil haşhaş tarlaları, fırtınalı denizler, Kanton’un egzotik arka sokakları bu soluk kesici romanın fonunu oluşturuyor. Son yıllarda yıldızı parlayan, Hint asıllı Amitav Ghosh’tan unutulmayacak bir üçlemenin ilk kitabı.

Benzer Kitaplar