Fathy’nin düşüncelerinin eriştiği noktanın kendi mimarisinin erişebildiğinin çok ötesine vardığını ve kendi çapında etkin ve saygın bir okul oluşturduğunu da söylemek sanırız abartma olmaz. Eğer, Leon Krier, Quinlan Terry ve Abdelwahed el-Wakil gibi kültürel kimliği eski mimariyi yinelemekte bulan, özünde gerici, eyleminde ise bütünüyle otokrat birtakım tutumları bir yana bırakırsak, özellikle Üçüncü Dünya’nın büyük basınç oluşturan konut sonuna hem kentsel, hem de kırsal açıdan çözüm bulmaya çalışan ciddi mimarlık eylem gruplarının Fathy’nin yönlendirmesinden yola çıktıkları bugünkü mimarlık ortamında bilinen bir gerçek.