Tarihî dokusunu ve ruhunu koruyan, geçmişteki izleri kaybolmadan, tarihsel sürece her vakit yenisini ekleyen, yaşayanlarını yüksek binaların altında ezmeden, yormayan, kimlikli şehir Urfa. Derler ya "tarih olmak". Tarih; kararlılık ile belirli bir denge unsurunda durağan gibi gözükerek geç-mişte kalsa da, geleceğe bizleri ulaştıran... Urfa ve Harran geçmişini araştırır-ken, insan ve medeniyet köprüsüne şahit olduğumu düşünüyorum bu kitapta. Ancak durağan vaktin şahitleri ulaşıyor geleceğe. Şehri oluşturan binalar; evler, camiler, hamamlar, hanlar, çarşılar, sokaklar... Ve tabi fikirler... Harran, sadece ataları nesiller boyunca orada yaşayanların değil, her gün yeni gelenlerin de katılımı ile hâlâ ayakta duran bir medeniyet merkezi.