Yazmak, bir adım öteye gitmiş bir ruhun satırlara dökülmüş halidir... Gözyaşlarınla ve sözlerinle ifade edemediğin anların, derin paragraflarda yüreğini var ettiğinin resmidir. Hangi yoldaşlık yormuyor ki insanı, varsın aydınlıktan yana olanlar yorsun. Bir şiirin ahengine kaptır yüreğini, hissizlik eziyetten başka bir unsur değildir. Düşünceler ve hisler için kalem kılıç ise ruh kalkandır. Yaz yazabildiğin kadar, o seni var eden yegâne eserdir. Kim bilir, belki de yaşam son bulduğunda seni yaşatacak tek delildir... Hüzün uğrasa da göz bebeklerine sevgisizlikten iyidir. Kederini de sevincini de göğüslemek sahiden erdemdir. Şimdi iki satırla ifade ettiğin yüreğini dinlediğindir. Ve kalem haykırır dinleyenlere: “Bir söz iyi edebilir belki tüm yüreği kırılmışları... Sevgiden yana, iyilikten yana, çiçeklerle bezenmiş bir söz... Yüreğin belki de bir şiirin yanık türkülerdeki ezgileridir…”