“Sıradan insanlar” da felsefe yapabilir mi? Felsefe yapmak hep uzmanların, akademisyenlerin harcı mıdır? Sıradan insanların kendi “deneyimlerini” felsefi bir çerçevede ifade etmeleri, başlarına gelen olaylara ve olgulara anlam vermeleri çok mu gariptir? Hala Hayalleri Olanlar İçin Felsefe’de, sıradan insanların da felsefe yapma hakkının olduğu öne sürülüyor. Uzmanlığın ve bilginin ördüğü duvarlar bir tarafa bırakılarak, felsefenin geniş kitleler için de elzem olduğunun altı çiziliyor. Bu kışkırtıcı iddiayı desteklemek için de yirmi beş öykü, daha doğrusu yirmi beş farklı deneyim üzerinde duruluyor. Okur bu deneyimlerde biraz da kendi hikâyesini bulup yakalıyor.