Gazzali öncesi tasavvuf Ehl-i sünnet kelamının tesirindeydi. Bunun neticesinde İlâhî isimler sadece insanın ahlakıyla sınırlı olarak ele alındı. İbnü’l-Arabî’yle birlikte İlahi isimlerin varlıkta özne olduğu yeni ve kapsamlı bir anlayış gelişti. Bu anlayışa göre İlahi isimler alemin varlık sebebi olduğu gibi insan da İlâhî isimlerin karşısında mutlak anlamda edilgendir. İnsan, ahlâki kemale ulaşma sürecinde İlâhî isimlerin varlıktaki sonsuz tecellîlerini tanır. Mesela kabz(gönülde daralma, darlık) ve bast(gönülde genişleme, saadet) sadece sâlikin yaşadığı iki hal olmaktan çıkarak tüm varlığı anlamanın anahtarı hâline gelir. 

Benzer Kitaplar