İrfan geleneği olarak da ifade edilen tasavvuf; İslâmî hayâtı rûhânî ve rabbânî bir biçimde yaşama yolu, tezkiye ile ihsâna erme san’atıdır. Tasavvuf, adıyla olmasa bile muhtevâsı ve kavramlarıyla Kur’an’da var olan bir ilim, Allah Rasûlü’nün hayatında var olan bir hâl ve tavırdır. Allah Rasûlü’nün siyasî, ilmî ve manevî unvanlarıyla temsil ettiği üç otoriteden sonuncusunun müessese ve ilim olarak uzantısının adıdır. Böyle olduğundandır ki rûhânî ve tasavvufî hayat, her devirde ilgi uyandırmıştır. Nazarî tasavvuf tarihinde hiç bir mutasavvıf Konevî kadar etkili olmamıştır. Bunun yegâne istisnası İbn Arabî olabilir. Ancak Konevî’nin yorumlarının İbn Arabî’nin anlaşılmasındaki rolü dikkate alındığında, onun etkisinin Konevî vasıtasıyla gerçekleştiği söylenebilir. Elinizde bulunan eser Hadis Şerhçiliğinde Konevî ve Kırk Hadis’i adıyla okuyucuyla yeniden buluşmakta; Konevî ve irfan geleneğindeki hadis şerhçiliğini anlatmaktadır. Prof. Dr. Hasan Kâmil Yılmaz’ın akademik titizliği ile hazırlanmış çalışma üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde Konevî’nin hayatı, Şerh Hadis Erbain’i, Konevî üzerinde müessir mutasavvıflar ile Hadis-i Erbaîn’in tesirleri üzerinde durulmaktadır. İkinci bölümde Kitabü’z-zühd geleneği hakkında bilgiler verilmektedir. Üçüncü bölüm ise mutasavvıf şârihler ve tasavvufî şerhler hakkında bilgiler ihtiva etmektedir.