Insan, akıl sahibi bir varlık olduğu için Allah onu kendisine muhatap kabul etmiştir. Mükellef oluşu da yine akıl sahibi oluşuna bağlıdır. Insanın her türlü eylemi ve tefekkürü onun sahip olduğu aklın bir ürünüdür. Bu nedenle insanoğluna gönderilen son din olan Islam’ın ve Kuran mesajının “Akıl” ile çelişmesi imkansızdır. Çünkü akıl, hem dini anlamada hem de gereğini yerine getirmede olmazsa olmaz faktördür. Akla bu derece merkezi bir konum atfeden bir dinin onu ihmal etmesi ve önemsiz sayması düşünülemez. O halde akıl, rivayetlerin muhtevalarını değerlendirmede birinci derecede öneme haizdir. Geleneğimizde kimi zaman ihmal edilmiş olsa da önemini her zaman korumuştur. Başta Kuran’ın anlaşılması olmak üzere dini metinleri anlamada akıl rehberimiz olmalıdır. Özellikle Hadis rivayetlerinin uzun bir rivayet sürecinden geçmiş olmaları ve zaman içinde rivayetin ana metnine pek çok harici unsurların dahil olmuş olma ihtimali, onları eleştirel bir akılla değerlendirmemizi zorunlu kılmaktadır. Işte okuyacağınız bu eser size, rivayetlerin metinlerini anlamada aklın ne derecede önemli olduğunu gösteren “metin tenkidi” örnekleri sunmaktadır. Akıl nakle, nakil de akla her zaman muhtaçtır. Akıl ihmal edilerek okunan nakil yobazlığı, naklin rehberliği olmadan yürütülen akıl da şaşkınlığı doğurur. Akıl ve nakil bizi hakikate ulaştıracak iki ayak gibidir