Avrupa’nın en önemli felsefecilerinden biri olan Jürgen Habermas’ın hayatı, bir yandan Eleştirel Teori’nin gelişme seyri bağlamında, diğer yandan Almanya’daki liberal demokrasinin işleyişine dair yarım asırdır süren siyasal ve anayasal mücadele ekseninde izlenebilir. Habermas’ın - kamusal alan, iletişimsel eylem ve moderniteye ilişkin- tartışma yaratan düşünce ve teorileri, Almanya’daki başat siyasal olaylarla, örneğin yargı sisteminin Nazi düşüncesinden arındırılmasındaki başarısızlık, anayasa mahkemesinin yükselişi, 1968 ve sonrasındaki öğrenci ayaklanmaları, NATO’nun Almanya’ya nükleer silah konuşlandırma kararı ve Doğu Almanya’nın beklenmeyen çöküşü tarafından belirlenmiştir. Diğer yandan şu da iddia edilebilir: Habermas’ın devlet, hukuk ve anayasa hakkındaki çalışmalarının, Alman siyasal kültürünün liberal-demokratik bir modele doğru evrilmesinde kritik bir rolü olmuştur. Matthew G. Specter, düşünür ile kültürü arasındaki karşılıklı ilişkiyi eşine az rastlanır bir titizlikle betimliyor. Habermas’ı ve dönemini anlatan bir entelektüel biyografi...