Tiyatro tarihinin önemli oyunlarından biri olan bu oyun, Sabahattin Ali’nin akıcı ve şiirsel çevirisiyle Türkçede daha da güzelleşiyor. Alman tiyatrosunda trajediyi kalıpların dışına çıkarıp karamsar bir tiyatro kuramı oluşturan Hebbel, en incelikli ve olgun eseri sayılan Gyges ve Yüzüğü’nde kahramanları üzerinden güç, ahlak ve güven kavramlarını irdeliyor. Platon’un Devlet’inde de geçen Gyges’in Yüzüğü efsanesine Hebbel yeni bir psikolojik boyut getiriyor. Peki kim haklıdır; gönlünü kralın karısına kaptıran Yunanlı Gyges mi, onu çok seven ve güvenen Lidya kralı Kandaules mi, yoksa hayatı iki erkek yüzünden cehenneme dönen Rhodope mi? Hebbel bu üç insan arasında doğan faciayı en ince çizgilerle işlemiş, dünya edebiyatının zirvelerinden biri olan eserini meydana getirmiştir. Narin bir yapı gibi yükselen piyes, emsalsiz bir ahenk ile kurulmuş, vakalar en mantıki sebeplerle biribirine bağlanmış, kahramanlar mübalağasız bir şekilde karakterlerinin icabını yapmıştır. Manzum olan eser, baştan aşağı lirik bir şiir gibi akmakta, bazı yerlerde dil, gözleri kamaştıran bir ihtişamla, kemale varmaktadır.