Jane Austen’ın yirmi bir yaşındayken yazdığı Gurur ve Önyargı, nesillerdir özgün kalan, aşka ve değişen izlenimlere dair keyifli bir hikâye. Elizabeth Bennet, zengin ve bekâr Fitzwilliam Darcy ile ilk tanıştığında onu kendini beğenmiş ve kibirli bulur. Darcy de genç kadının güzelliğinden ve bağımsız tavrından etkilenmemiş gibidir; üstelik en yakın arkadaşının Elizabeth’in ablası ile evlenmesine de karşıdır. Balo salonlarından nehir kenarı pikniklerine, taşra evlerinden ihtişamlı malikânelere uzanan hikâyede izlenimler ve duygular beklenmedik şekillerde değişecektir. Austen’ın “biricik çocuğum” diye andığı Gurur ve Önyargı, toprak sahibi taşralı sınıfın yaşam biçimini, görgü kurallarını ve dedikodularını eşsiz bir mizah duygusu ile ele alıyor. “Bu genç hanım, sıradan insanların işlerini ve duygularını gördüğüm en harika biçimde tarif etme yeteneğine sahipti... Ne yazık olmuş, böyle yetenekli birinin böyle genç yaşta ölmesi!” SIR WALTER SCOTT