Şu Kesirli Kral var ya, Bıktım ondan! Babamı özlediğim yetmezmiş gibi bir de o çıktı başıma. Kesirli kral kim mi? Sınıfımıza yeni gelen, sıra arkadaşım Uğur. Huysuzun teki! Sıranın ortasına kırmızı tebeşirle çizgi çiziyor. Sınır çizgisiymiş o... Hem oturduğumuz yere, hem de masaya çiziyor. Çizgiyi geçersem kalemle dürtüyor beni. Sıranın yarısı, onun ülkesiymiş. Ne ülke ama, hıh! Şu altmış gün bir geçse... Babam eve bir dönse... Günleri Sayma, Gıdıkla Şapşu! diyor annem. Günler nasıl gıdıklanır? Çok mu söylendim? Mızmız olduğumu sanmayın. Hayal makinesi tıkır tıkır çalışan, oyuncu mu oyuncu, Sözcük Çorbasi’na bayılan, Pekiyiden Ha Bire Matematik Alan, Ödevlerin Öğretmen Vermesinden Hiç Hoşlanmayan Şapşu’yum ben! Elinizdeki romanın kahramanı yani...