"Kadının beyni bu iğrenç düşüncelerle doluydu. Annesi bugünleri görebilseydi hiç düşünmez, bu insan artığının adını “Günah” koyardı. Çünkü Allah’ın günahı kadar kötü ve çirkindi. “Zamanı geldi.” dedi kararlı bir şekilde. Üzerine, uzun zamandır giyilmekten iyice eprimiş yeleğini geçirdi. Kocası zaten oralı değildi. Yine de “Ben gidiyorum.” diye seslendi. Nemrut adam yine yanıtsız kaldı. Sanki kalan birkaç dişi de vereceği cevapla birlikte ağzını açar açmaz, ağzından düşecek diye korkuyordu. Günah, ayaklarına terliklerini giydi ve on günlük bebeği kucağına alıp kendini sokağa attı. Daha evvel bu bebeği yok etmekle ilgili aklından onca şey geçirmişti. Boğmayı düşünmüştü, bıçaklamayı… Hatta uzak bir araziye götürüp toprağa diri diri gömmeyi… Belki bu kadar kötülük onun için bile fazla idi."