Mevlânâ, bir süre Seyyid Burhaneddin Tirmizi’den ders almış, onun tavsiyesi ile Haleb’e gitmiş, orada tahsilini tamamlamıştır. 1240’dan sonra Konya’ya gittiğinde dinî eğitim vermeye başlamıştı. 1244 yılında Şems-i Tebrizî ile karşılaşması onun hayatında çok önemli değişiklikler yaptı, büyük bir coşkuya kavuştu. Mevlânâ inanmış bir müslüman örneğidir, coşkulu bir sufîdir. Şiiri didaktik olmaktan çok liriktir. Kuran’dan ve hadislerden gelen bilgileri, kendi coşkulu yüreğiyle birleştirir, terennüm eder. Bu kitapta Hüsrev Hatemi Mevlânâ’dan seçmeler yaparken, Mevlânâ’yı tanıtacak örnekleri bizlere sunuyor.