Damağımda o acı kahvenin kederi Burnumda sızlatan keskin hasretin kokusu 'Gözlerinde depremler ve susmak 'Ve çarpışınca kaçamak, ürkek gözbebeklerimiz seninkilerle; İnsan kalabalığının içinde sessizliğinin gürültüsü boy gösterdi Ve susmasına karşılık susmak 'Sessizliğin uğultusuyla ve cesaretiyle kalktık masadan Hava ayazdan bir Ankara yalnızlığı Aylardan yarım kalan şubat, Günlerden ayrılık Saat gideni beş geçiyordu Yürüdük yan yana, Kalpleri birbirinden kilometrelerce uzakta Omuzlarında binlerce hatıra'