XXI. yüzyılda faşizmi yeniden ele almak, zorunlu hale geliyor. Çünkü karşımızda Komutan Yardımcısı Marcos'un "Neo-liberal faşistler", ya da Umberto Eco'nun "Ur Faşizm" diye betimlediği; ve çok önceleri François Chatelet'in, "Faşizm özüne indirgenmiş liberal devlettir", dediği bir gerçek var. Bu gerçek Lenin'in, "Mali sermaye çağı gericiliği"nde dikkat çektiği dıştalayıcı-otoriter devletlere (yani dolayısıyla faşizm(ler)e) davetiye çıkartan yeni bir "cinnet kesiti" midir? Bu kitap, bu sorunun yanıtını araştıran bir çabanın ifadesidir. Faşizmin tarihsel referanslarını iç-belgeleriyle bir kez daha gözler önüne sererken, ulus-devlet/faşizm ilişkilerini ve "Yeni Dünya Düzeni" koşullarında faşizmin yeni yönelişlerini sorgulamakta, Türkiye'nin MHP'li serüvenini de bu bağlam içinde irdelemeye çalışmaktadır.