Toplumcu düşüncenin kaynaklarının ışığında sanatın / edebiyatın oluşumuna bakan Boris Suçkov, Gerçekçiliğin Tarihi’nde bu süreçlerin evrimini gerçekçiliğin temel özellikleri ışığında değerlendirmektedir. Bu tarihsel seyir içinde sanatın ilk nüvesini vareden gerçeklik, toplumsallaşan hayatın yansımalarıyla gerçeğin biçimlenmesinde belirginlik kazanır. Giderek de gerçekçilik tarihsel bir olgu olarak sanatın ve edebiyatın maddi temelini oluşturur.