Gemileri Sayan Kedi, darbe dönemlerinden özellikle yazarın deyimi ile güzdarbesi döneminden açılan yeni bir pencere... Ve o buruk, hüzünlü, acı kokan günlerinin hayatında oluşturduğu derin çizgilerde biriken, kanayan anılar. Roman boyunca yer alan zaman ve mekân detaylarıyla okuru o ana o mekâna götürmeyi başaran yazar, roman kahramanının hesaplaşmalarını kendine özgü dil ve anlatımıyla okurla buluştururken, öte yandan bir kez daha güzdarbesinin ruhlarda yarattığı fırtınaları gözler önüne seriyor... O günleri, o zamanların detaylarını, olayları, sanki hiçbirini yerinden oynatmak istemezcesine usulca ve bir o kadar da her şeyi yakıp yıkıp belleklerden silmek istercesine dinamik bir yapıyla okura sunuyor. Bu kitap sadece bir dönem romanı değil; bir yüzleşmenin öyküsü... Yazarın dediği gibi: