“Önce bir gülümseme yayılmıştı dudaklarına. Onun, ken­disini korumak için gecenin bir vakti telefon açmasından mutlu olmuştu. Bir telefon kadar yakın, bir ömür kadar uzak, dokunabileceğin kadar gerçek, hiç ulaşamayacağın kadar hayal olan kadın, bulutların arasından elini uzatıp bu kirli boğuşmada onu korumaya çalışıyordu. Yüzerken denize parmağındaki yüzüğü düşüren, su­yun berraklığında onu kumların arasında gö­rebilen ama ona ulaşacak kadar derine dalamayanların çare­sizliğini hissetmişti kendinde. Üstelik yüzüğe ulaşmak için her dalışında, oradan geçen bir dip balığının korkuyla yere vurduğu bir kuyruk, kumların arasına sızmaya çalışan bir yengecin telaşlı koşturması ya da kendisinin suda yarattığı hareketle tabandaki kum dalgalanıyor, parmaktan kayıp giden yüzük de gözlerden uzaklaşıyordu her saniye.”

Benzer Kitaplar