Biz eczacılar büyük bir birikime sahibiz ve elimizde çok önemli, değeri ölçülemez bir algı var: Güven. İnsanlar sağlıklarını emanet edecek kadar güveniyorlar bize, saygı duyuyorlar. Toplumun gözünde ayrı bir yerimiz var. İnsanların yaşam kalitelerini artırmaya yönelik hizmet veren bir mesleğin mensuplarıyız. Elimizde böyle bir güç varken neden bu algıyı daha da sağlamlaştırmayalım? Bizi ayakta tutacak, vazgeçilmez ve sürdürülebilir kılacak olan işte bu algıdır. Tabii biz değişime ayak uydurabilir ve kendimizi yenileyebilirsek. Doğru olan, dünyanın gittiği yeri, sektörün gittiği yolu görüp ona göre strateji belirlemektir. Artık biz eczacıların da farklı disiplinlerden, farklı kültürlerden, farklı bakış açılarından etkilenmemiz, bunları öğrenip bilgi sahibi olmamız ve meslek hayatımıza bir şekilde entegre etmemiz gerekiyor. Eczanelerimizi artık eski usul eczanelerden çok daha farklı şekilde konumlandırmamız gerekiyor. Sürdürülebilirliğimiz için yegâne unsur bu: DEĞİŞİM. Bu kitabı yazarken, hem mesleğe yeni adım atmış genç meslektaşlarıma, hem de artık değişmek isteyen fakat değişime nereden başlayacağını bilemeyen diğer meslektaşlarıma bir katkım olur diye yola çıktım. Hepimizin birbirimizden öğreneceği çok şey var, yeter ki paylaşalım.