Onları putlara ve taşlara ibadet etmeye yönelten sebep şu oldu: Geçici bir süre için bile olsa Mekke'den ayrılmak isteyen bir kimse, yanına Mekke'den bir taş almaksızın oradan uzaklaşmazdı. Mekke dışına yolculuğa çıkan kimse hem Mekke'ye ve Kabe'ye olan saygısını ve derin bağlılığını göstermek, hem de bu bölgeye olan özlemini gidermek için yanında oraya ait bir taş götürürdü. Konakladıkları her yerde o taşı çıkarıp yere koyarlar ve aynı Kabe'yi tavaf ettikleri gibi onun etrafında dönüp tavaf ederlerdi. Böylece hem Kabe'ye ve Mekke'ye olan özlemlerini gideriyorlar, hem de bunun kendilerine uğur getireceğini umuyorlardı. Aynı zamanda Kabe'ye ve Mekke'ye olan saygıları ve tazimleri devam ediyordu: İbrahim ve İsmail (A.S.)'den öğrendikleri gibi Kabe'yi haccediyorlar ve umre yapıyorlardı. İnsanlık tarihi boyunca, kesintisiz bir şekilde varlığını sürdürmüş olan putların bir kısmı çok eskilere kadar uzanmakta olup nesilden nesile miras kalmakta, diğer bir kısmı ise konjonktür icabı ortaya çıkarılmaktadır. Bunlardan bazılarına hemen hemen bütün insanlık kulluk ederken, bazılarına ise yalnızca bir grup insan kulluk etmektedir. Putların, parçalanıp darmadağın edildikleri ve tozlarının havaya savrulduğu dönemlerde putperestlik düşüncesinin de yıkılıp yok edildiğini zannedenler büyük bir yanılgı içindedirler. Çünkü putperestlik, maddi boyutun düşünceye etki etmesi biçiminde değil, düşünce boyutunun maddeyi üretmesi şeklinde tezahür etmektedir.