2011'de başlayan Arap Baharı adı verilen süreçle beraber bölgesel ve küresel politikada meydana gelen yeni tehdit unsurları ve istikrarsızlaştırıcı faktörler, ABD ve bölge ülkelerinin tutarsız ve etkisiz politikaları, çalışmanın analiz ettiği balıca konular arasında yer almıştır. Çalışmada ABD'nin enerji politikası, petrolün çok uluslu şirketler tarafından ele geçirilmesi, Amerikan şirketlerinin bölgedeki ayrıcalık kapma yarışında oynadıkları rol, OPEC ve sonrasında petrolün dünya politikasında ve Amerikan askeri stratejisindeki yeri ve önemi detaylıca tartışılmıştır. Özellikle Irak ve İran'ın siyasal ve toplumsal yapıları, istikrarsızlık unsurları, bölgesel güvenlik sorunları, geçmişten günümüze küresel güçlerle ilişkileri, ABD'nin bölgeye yönelik politikaları, bu politikalarda belirleyici olan dinamikler, İran Devrimi sonrası bölge ülkeleriyle ilişkileri, bu arada Irak'ın Kuveyt'i işgali ve sonrası, Irak'ın kitle imha silâhları ve ambargo, bölgedeki Amerikan askerî varlığı ve Amerikan politik ve ekonomik çıkarları ve Irak'ın işgali ve yeniden yapılandırma süreci, Kürt sorunu ve temel dinamikleri ve bölge ülkelerinin soruna yaklaşımları çalışmanın kapsamı çerçevesinde irdelenmiştir. Çalışmada Arap Baharı adı verilen sürecin bölgede meydana getirdiği deprem ve oluşan fay hatları ve bu bağlamda Suriye, Mısır ve Yemen'deki süreç derinlemesine ele alınmıştır.