Vakit geceyarısını epey geçiyor, uzak pencerelerdeki bütün ışıklar teker teker sönmüş, tek tük köpek havlamaları... Bir yerlerde çocukları öldürüyorlardı Ölmeden önce o çocuklar nasıl da son kez kederle bakarlar dünyaya. Barıştan, dostluktan, iyilikten yana olanlardan değilim, vahşetse vahşet, kavgaysa kavga, ölümse ölüm, bütün bunlara varım, ama çocukları öldürmek niye, iktidar için dövüşülecekse iktidarı isteyenler dövüşmeli, ölecekse benim yaşımdakiler ölmeli. Ölüm gecenin içinde yürüyor. Gece alabildiğine sessiz ve karanlık, Büyük şehirlerin kaldırımlarında jartiyerine jilet takmış orospular dolaşıyor şimdi. Bankerler çoktan uyudular, kâbuslar görüyorlar. Hırsızlar birazdan evleri soyacaklar. Eski geceleri hatırlıyorum ben. Kadınların saçlarını, yumuşacık bir kıvrımla başlayan boyunlarını, sevişirken kıpır kıpır oynayan memelerini, yatağın içinde biryandan bir yana dönüşlerini hatırlıyorum, son çığlıktan önce gözlerini saklayan gözkapaklarını ve kokularını, yastıklara sinen kokularını... Kadınlar olmasa ölüme hiç dayanılmaz. Ve kadınlar nasıl da öldürürler beni...

Benzer Kitaplar