Emine, omzundan tuttuğu gibi kendisini küvete batırmaya çalışan katile çaresizce karşı koymaya, direnmeye çalışıyordu. Elinden geldiğince onu ittiriyor, tekmeliyordu. Ama küvetin içinde olması hareketlerini ve kendini savunmasını da kısıtlıyordu. Var gücüyle karşı koymasına rağmen, katilin gücü karşısında direnci yavaş yavaş kırılmaya başlamıştı. Küvetin içine zorla batırılmasına ve o kuvvetli ellerinin baskısına rağmen, suyun içindeki başını zorlukla da olsa dışarı çıkarıp nefes almaya çalışıyordu. Omuzlarındaki baskı o kadar kuvvetliydi ki, artık başını çıkarmaya yetecek gücü kalmadığından, su yavaş yavaş ciğerlerine dolmaya başlamıştı. Her çırpınışı daha çok batmasına ve su yutmasına neden oluyordu. Ciğerlerine hızla dolan ve kendisine büyük acı veren suyun yarattığı baskıya daha fazla direnemedi. Kendisini saran ve üzerine çöken karanlığın kollarına çaresizce kayıp gitti.