Kaybedecek hiçbir şeyiniz olmasaydı ne kadarına cesaret edebilirdiniz?Hiçbir şeyi kaybetmemek için yaşıyor olsaydınız ne kadarından vazgeçebilirdiniz? Bir Kasım akşamıydı. Ediz ve Sükût cevapları bulmak üzereydi. "Gülmeye başladı. Hem koşuyor hem gülüyordu. Üzerindeki bakışları fark ettikçe daha çok gülüyordu ve daha rahat koşuyordu. Umurunda değildi ve bu çok güzel bir şeydi. Başkaları ne düşünebilirdi en fazla? Ne düşünürlerse düşünsünlerdi. En kötü ne olabilirdi? Ne olursa olsundu. Koşuyorum efendim kime ne? Beni sorarlarsa koşuyor dersiniz. Hareket etmeye başlayan otobüse yetişmeye bile çekinen Ediz artık koşuyor dersiniz. Kaldırımlara çarpan adımlarını şakaklarında hissediyor dersiniz. Veya ne derseniz deyin. Fark etmez. Ben koşuyorum. Çocuk gibi, deli gibi, delirmiş bir çocuk gibi koşuyorum."

Benzer Kitaplar