Gaspard de la Nuit, şiir tarihinde, yalnızca düzyazı şiirin (poème en prose) ilk örneklerinin toplandığı bir kitap değil, aynı zamanda bir dönemin kapanıp yeni bir dönemin başladığı dönüm noktasıdır. Gaspard de la Nuit'nin yayınlanmasından yirmi yedi yıl sonra, 1869 yılında yazdığı metinlerin yayınlandığı kitabın (Le Spleen de Paris) başında yer alan yazıda, Charles Baudelaire büyük bir yazınsal dürüstlük ve vefa örneği olan şu paragrafa yer vermişti: "Küçük bir sır vereceğim size. Aloysius Bertrand'ın ünlü Gaspard de la Nuit'sini belki de yirminci kez karıştırırken, buna benzer bir şey denemek, onun öylesine garipçe, eski hayatın çiziminde uyguladığı yöntemini yeni hayatın, daha doğrusu yeni ve daha soyut bir hayatın anlatılmasında uygulamak geldi aklıma… Uyumu uyağı olmadan da şiirli, ezgili olan; ruhun içli devinimlerine, hayalin dalgalanışlarına, bilincin çarpıntılarına uyacak kadar çevik ve çelişken bir düzyazı mucizesini içimizde kim hayal etmemiştir ki?" Gaspard de la Nuit, Lautréamont'un Maldoror'un Şarkıları'ndan, Rimbaud'nun Cehennemde Bir Mevsim'inden 30 küsur yıl (1842) önce yayımlanmıştı. Aloysius Bertrand düzyazı şiirin kurucusu ve Gaspard de la Nuit de bu şiirin ilk başyapıtı olarak kabul ediliyor. Başka çare mi var?