Akl-ı Meâş denilen, beşere has Gündelik Akl’ın en büyük yanılgılarından biri: görünen (zâhirî) gerçeği en son Hakîkat olarak algılayıp onunla yetinmesidir. Aslında Şehâdet Âlemi, Bâtın ile idrâk arasında bir engel ve nefsânî bir vehimden başka bir şey değildir. Bunu idrâk ise ancak Cenâb-ı Hakk’ın büyük bir lûtfu olan Akl-ı Meâd sâyesinde olur. Akl-ı Meâd sâhibi olan Ehl-i İrfân bütün bu Şehâdet Âlemi’nin hiylelerini temyiz eder, görünenin ardındaki Hakîkat’ı vâsıtasız bir şekilde doğrudan doğruya fehm ve idrâk ederler. Bir kimsede Akl-ı Meâd’ın bir nebze olsun tecellî etmesi için Tevhîd Mertebeleri’nin en azından ilme-l yakîn zevk edilmiş olması şarttır.