Batı edebiyatında son yirmi beş yılda yazılan en şaşırtıcı roman. O farelerin en kültürlüsü ve duyguları en gelişmiş olanıydı. Başka bir deyişle "entel ama yalnız"dı… 60'lı yıllarda Boston'daki bir kitapçının bodrumunda doğmuştu. Alkolik bir anne ve anlayışsız kardeşleri yüzünden herkesten daha hassastı. Edebiyatı sevmeye en doğal şekilde başladı: onu yiyerek. Kitapları yedikçe okumayı söken Firmin zamanla kitapçıdaki tüm kitapları adeta yuttu. Sonrasında da insanlarla iletişime geçmeye, yaşadığı yalnızlığı sonlandırmaya çalıştı. Gün geldi bir şehir serserisi, gün geldi burjuva özentili biri oldu ama aslında o her zaman bir hümanist, değirmenleri bile olmayan bir Don Kişot'tu…ve gerçek bir âşıktı. Bu kitapta Firmin'in yaşadığı yabancılaşmayı, yalnızlığı, hayallerini ve hayal kırıklıklarını kimi zaman gülerek kimi zaman hüzünlenerek okuyacaksınız. Sam Savage'in bu romanı tek başına bir okuma kampanyası olacak niteliktedir.