Fatih Sultan Mehmed’in kendi halkının ve Batı dünyasının tarihinde oynadığı rolü nasıl değerlendirirsek değerlendirelim, Ortaçağ’ın en önde gelen figürlerinden biri olduğu inkar edilemez bir gerçektir. Bir hükümdar ve insan olarak kişiliği hakkında, Batılı kaynaklarda Osmanlı tarihçilerinin yorumları farklıdır. Batılılara göre, o zamana ve hatta daha sonrasına ait çok sayıda yazıdan anlaşıldığı kadarıyla, II: Mehmed, hayatı boyunca bir yıkıcı, kana susamış canavar bir hükümdar, Hristiyanlık’ın baş düşmanı, bir Deccal’dı. Batı, II. Mehmed’in ölüm haberiyle birlikte rahat bir nefes almıştı. Bu en azimli düşmanın ölümünün ardından yapılan kutlamaların sonu gelmeyecek gibiydi. St. Jean tarikatının kurnaz ve uzak görüşlü viskançılaryası Guillaume Caoursin, Rodos Şövalyeleri’nin yaptığı bir toplantıda, II. Mehmed’in aslında mezarında olmadığını, ölümünden sonra gerçekleşen büyük depremin nedeninin cesedinin yein dibine, cehenneme inmesi olduğunu söylemişti. Sonra sultanın işlediği insanlık suçlarını sıralamaya girişmişti. Öte yandan, Fatih günümüzde bile Türkler tarafından sultanların en yücesi, dünya tarihinde eşsiz biri olarak görülmektedir. II. Mehmed üzerine yazmış olan Türkler ondan ne kadar sonra yaşamışsa, yurttaşlarına çizdikleri portre o kadar göz kamaştırıcı olmuştur. Günümüzde, normalde çok uzak geçmişin olaylarının ve kişilerinin iyice silikleşmiş ve yerlerini şimdinin ya da yakın zamanın başarılarının alması gerekirken, Fatih Sultan Mehmed çok sayıda kitapta Türk halkına Türk tarihinin en parlak ve masum figürü olarak tanıtılır. - Franz Babinger’in Fatih Sultan Mehmed’in kişiliğiyle ilgili yazdıklarından.

Benzer Kitaplar