İstanbul Türkçesini büyük bir ustalıkla kullanan Ahmet Rasim’in, yazı dili ile konuşma dili arasında denge kurulmasında büyük katkıları olmuştur. Falaka adlı yapıtında bir çeşit hoşgörülü eleştiriye yönelerek mahalle mektepleri ve Darüşşafaka’daki anılarını anlatmıştır.