Pyncheon sokağı bazan kalabalık bir kütlenin yukardakinden daha azametli hak gösterileriyle canlılık kazanırdı. Hayatla bizzat yüzyüze gelmek fikri Clifford’ı titretip ürkütüyordu ve ne zaman akan insan selinin telâş ve gürültüsü kuvvetli bir şekilde kulağına gelse şiddetli bir heyecana kapılıyordu. Bir gün, dalgalanan yüz lerce sancak, davullar, düdükler ve evler arasında sesleri akisler yapan borazanlar ve zillerle bütün şehri baştanbaşa dolaşan, si asî maksatla harekete geçmiş bir alay, peşine takılmış bir sürü insanla ve duyulmamış şama taşıyla, umumiyetle gayet sakin olan Yedi Çatılı Ev’in yanından geçtiği zaman bu belli oldu.