Eğer çok kısa süre sonra elektrik kesintilerinin başlamayacağından eminseniz bu kitabı okumayın. Bindiğiniz araba yakıtının tükenmeyeceğinden eminseniz bu kitabı okumayın. Asya’daki petrol zengini kardeşlerimiz ile bir gün ekonomik bir güç birliği oluşturabileceğimize inanıyorsanız bu kitabı okumayın. Boru hatları üzerindeki fiber-optik sistemler ile ülkenizin yerden dinlenemeyeceğinden eminseniz bu kitabı okumayın. Ülkemizin 1738 deresini daha tahrip etmeden dere tipi hidroelektrik santrallarının kurulabileceğine inanıyorsanız bu kitabı okumayın. Elinizdeki tek taş yüzüklerin, kolyelerin, küpelerin taşlarının gerçek elmas olduğuna inanıyor ve verdiğiniz para karşılığı olduğunu düşünüyorsanız bu kitabı okumayın. Türkiye’deki altın madenlerinin tesadüfen çalıştırılamadığına inanıyorsanız bu kitabı okumayın. Eğer Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’nun (TAEK) bir Nükleer Santralın kuruluşunu ve işletilmesini kontrol edecek kapasitede insanlar ile dolu olduğuna inanıp kendinizi güvende hissediyorsanız bu kitabı okumayın. Uydular ile bindiğimiz arabaların, uçakların, helikopterlerin, tankların istenildiği her an kazaya uğratılamayacağından eminseniz bu kitabı okumayın. Eğer Türkiye ile ilgili olarak açıklanan Wikileaks belgelerinin sizce bir önemi yoksa bu kitabı okumayın. Mısır, Cezayir, Tunus, Libya, Yemen ve Suriye’de peş peşe gelişen olaylara bu ülkelerdeki muhalif güçlerin iktidar savaşı olarak bakıyorsanız bu kitabı okumayın. Eğer size anlatılan hikâyelerin bir de farklı yüzünün olabileceği size gösterildiğinde dünyanız kararacak ise bu kitabı asla okumayın.